Okula başlamak krizlerle dolu görünse de bu krizler fırsatlar da sunar. Bu fırsat gençlerin uyumlanma kapasitesini artırmaktır. Okulun temel amacı da budur. Gençlik döneminde; uyumlanma, olumsuzluklarla başa çıkma ve engellenmeye katlanma gibi kapasitelerin gelişmesi gerekir. Okul bu kapasiteleri, özellikle uyumlanma kapasitesini güçlendirmek için bir fırsattır. Okulda uyumlanmakta zorluk yaşayan gençlerin bu kapasitesi yeterince gelişmemiş olabilir.
Bu kapasitenin gelişimi; okul, iş hayatı ve ilişkilerinde istikrarlı şekilde devam etmesini sağlar. Kimseye ihtiyaç duymadan kendi ihtiyaçlarını karşılamasını ve ilişkilerini düzenlemesini sağlar. Zaten uyum sağlayamayan gençlerin ruhsal olarak esneklik becerisi zayıftır. Okulun ve hayatın kurallarına alışmakta zorlanırlar ve kuralların kendi isteklerine göre olmasını isterler. İstedikleri olmayınca değişiklik talebinde bulunurlar. Bu nedenle, okul veya sınıf değişikliği talebi olduğunda acele edilmemelidir. Her değişiklik, gencin bağımsızlığını zayıflatıp aileye bağımlılığını artırabilir.
Okulda uyum kapasitesini artırmak için aileler, okul hakkında aşırı bilgi yüklemek yerine bilinmeyenleri gençlerle birlikte keşfetmelidir. Bilinmeyeni bilinir hale getirmek kaygıyı azaltacağı için uyumu kolaylaştırır. Gençler, öğretmenlerin kim olduğundan çok kantin ve spor salonu gibi imkanları merak ederler. Bu konuların birlikte araştırılması uyum sürecini kolaylaştırabilir.
Okul, hayatın küçük bir modelidir. Hayat zordur ve zaman zaman üzer. Gencin okulda zorluklarla başa çıkmasına izin vermek onun uyumlanma kapasitesini artıracak ve onu gelecekteki zorluklara hazırlayacaktır.