Bir sabah, ergen çocuğunuzun telefonunda bir mesaj, sosyal medya paylaşımı veya günlüğünde bir not keşfettiniz. Bu mesaj, çocuğunuzun beklediğinizden farklı bir cinsel kimlik veya cinsel yönelim arayışı içinde olduğunu yani ergenlikte cinsel merak dönemine girdiğini gösteriyor. Birçok ebeveyn için bu an, derin bir şok, korku ve karmaşa kaynağıdır. “Nerede hata yaptım?”, “Bu geçici mi?”, “Toplum ne der?” gibi sorular zihni doldurur. Ergenlikte cinsel merak yazısında bu konuyu ele alacağız.
Ergenlikte cinsel merak, ebeveyn için genellikle beklenmedik bir kriz anıdır. Oysa bu süreç, ergenin sağlıklı bir kimlik bunalımı yaşayarak çocukluktan yetişkinliğe adım atmasının doğal bir parçasıdır. Ancak psikanalitik bir bakış açısıyla, ebeveynin bu duruma verdiği tepki ve hatta çocuğun bu arayışa girmesindeki zorlanma, sadece çocuğun değil, aynı zamanda aile sistemindeki, özellikle babasal işlev olarak adlandırılan sınır ve otorite yapısındaki boşluklarla da yakından ilişkilendirilebilir.
1. Ebeveynin Yaşadığı Şok ve İlk Tepkiler Neden Bu Kadar Yoğundur?
Ebeveynlerin ergenlikte cinsel merak karşısındaki yoğun tepkisi, genellikle iki ana sebebe dayanır:
a. İdealize Edilmiş Çocukluğun Kaybı (Narsistik Kayıp)
Ebeveynlerin zihninde, çocuklarının gelecekteki yaşamına dair idealize edilmiş bir senaryo (evlilik, torunlar, belirli bir sosyal kabul) vardır. Çocuğun farklı bir cinsel yönelim veya cinsel kimlik beyanı, bu “ideal çocuk” imajının ve bu imajla ilişkili tüm beklentilerin kaybı anlamına gelir. Bu kayıp, ebeveynin kendi narsistik yatırımına yapılmış bir darbe olarak algılanır ve yoğun bir yas tepkisi doğurur. Ebeveynin yaşadığı şok, aslında bu hayali geleceğe veda etme zorluğudur.
b. Bilinmeyene Duyulan Korku
Toplumun farklı bireylere yönelik önyargıları ve zorlukları, ebeveyni derin bir korkuya sürükler. Ebeveyn, çocuğunun zorluklarla karşılaşacağı, dışlanacağı ve acı çekeceği endişesini taşır. Bu korku, genellikle kabul yerine inkar etme, çocuğu terapiye zorlama veya bu durumu gizleme gibi tepkilere yol açar.
2. Babasal İşlevin Eksikliği ve Cinsel Kimlik Gelişimine Etkisi
Psikanalitik açıdan bakıldığında, sağlıklı bir ergen cinsel kimlik keşfi için, bireyin çocuklukta babasal işlevin temsil ettiği sınırları ve dış dünyanın kurallarını içselleştirmesi beklenir. Babasal işlev (fiziksel babadan bağımsız olarak, sınır koyan otoriteyi temsil eder) çocuğa iki temel mesaj verir:
a. Sınırların Temsili ve Ayrışma
Sağlıklı babasal işlev, çocuğa “Sen her şeyi yapamazsın, dış dünyanın kuralları var” mesajını vererek, çocuğun anneden (ilk ilişki figüründen) ayrışmasını ve bireyselleşmesini sağlar. Bu ayrışma başarılı olduğunda, genç yetişkinliğe doğru adım atarken kendi cinsel kimliğini net bir şekilde tanımlayabilir.
b. Kayıpları Göze Alma Kapasitesi
Babasal işlevin yokluğu veya zayıflığı, gencin bireyselleşme yolundaki kayıpları (örneğin; çocukluğu kaybetmek, bir ebeveynin onayını kaybetmek, sosyal grubun kabulünü kaybetmek) göze alma kapasitesini zayıflatır. Bir önceki makalenizde bahsedilen biseksüel belirsizlik veya kimlik arayışındaki aşırı zorlanma, bazen bu kayıpları kabul edememe ve tek bir yönelim seçmekte zorlanma durumunun bir yansıması olabilir.
- Zayıf Babasal İşlevin Sonucu: Eğer babasal işlev yetersizse, genç dış dünyadan gelen akran baskısına veya toplumsal cinsiyet rollerine (maskülen/dişil) karşı direnç geliştiremez. Kendi kimliğini oluşturmak yerine, sürekli olarak dışarıdan gelen beklentilere uyum sağlamaya çalışır ve bu da cinsel kimlik arayışını daha karmaşık ve sancılı hale getirir.
3. Ebeveynler İçin Pratik Rehber: Şoktan Kabul Aşamasına Geçiş
Ergenlikte cinsel merak ebeveyn için bir dönüm noktasıdır. Bu süreci sağlıklı yönetmek için atılması gereken adımlar şunlardır:
Adım 1: Kendi Duygularınızı Yönetin (Şokun Ardından)
- Paniklemeyin: Çocuğunuzun size açılması, size güvendiği anlamına gelir. Tepkiniz ne olursa olsun, bu durumu bir kriz değil, keşif süreci olarak görmeye çalışın.
- Kendi Kaybınıza Odaklanın: Yaşadığınız şokun çocuğunuzla ilgili değil, sizin idealize ettiğiniz çocuk imajının kaybıyla ilgili olduğunu kabul edin. Gerekirse bu duygularınızı bir profesyonelle (uzman terapist) paylaşın.
Adım 2: Çocuğunuzu Değil, Yönelimini Anlamaya Çalışın
- “Neden?” Diye Sormaktan Kaçının: Cinsel yönelim ve cinsel kimlik bir seçim değildir. “Neden?” sorusu suçlayıcı algılanır. Hayatında neler olduğunu veya neyi merak ettiğini sorabilirsiniz.
- Doğru Bilgi Edinin: Çocuğunuzun deneyimlediği kimlik veya yönelim hakkında doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinin. Bilgisizlikten kaynaklanan korku ve yanlış anlamaları azaltın.
Adım 3: Babasal İşlevi Sağlıklı Şekilde Kurun
Babasal işlev eksikliğinden kaynaklanan zorlanmaları aşmak için:
- Koşulsuz Sevgi + Net Sınırlar: Çocuğunuza olan sevginiz koşulsuz olmalıdır. Ancak, ev ve okul kuralları (sınırlar) konusunda net ve tutarlı olmaya devam edin. Bu, çocuğunuzun dış dünyada kendine güvenerek var olabilmesi için gerekli olan içsel otoriteyi geliştirmesine yardımcı olur.
- Özgürleşmeyi Destekleyin: Çocuğunuzun kimliğini kendi seçmesine yardımcı olun ama bu kimliği sizlerle kurduğu özdeşim yani iyi ilişki ile seçebileceğini unutmayın. Onu kendi kararlarını alma konusunda destekleyin ve kayıplarla (arkadaş kaybı, sosyal çevre değişimi) başa çıkabilmesi için ona rehberlik edin. Bu, onun sağlıklı bir bireyselleşme adımı atmasını sağlayacaktır.
Sonuç: Ergenlik Dönemi Bütünleşmeye Giden Yoldur
Ergenlikte cinsel merak, ebeveyn için zorlu olsa da, unutulmamalıdır ki ergenlik, bütünleşmeye giden yoldur. Çocuğun cinsel kimlik veya cinsel yönelim arayışı, bireyin “kimin beklentilerini karşılıyorum?” sorusuna bir yanıttır. Ebeveynin görevi, bu keşif yolculuğunda sadece sevgi dolu bir liman değil, aynı zamanda dış dünyaya açılan sağlam ve güvenilir bir köprü olmaktır. Babasal işlevin sağlıklı bir şekilde kullanılması, gencin özgün ve tam bir benlik inşa etmesini sağlayacak en kritik destektir. Ailelerin kendi kayıplarını kabul etmesi, çocuğun kendi kimliğini bulmasını kolaylaştıracaktır.
