Ergenlik, bireyin kim olduğunu, kimi sevdiğini ve kendi bedeniyle ilişkisini tanımladığı dönemin adıdır. Bu fırtınalı süreçte, ergenlikte cinsel kimlik arayışı, bu dönemin doğal ve en temel gelişimsel görevlerinden biridir. Ancak toplumdaki tabular, ailelerin kendi korkuları veya yanlış bilgiler, bu son derece kişisel olan keşif yolculuğunu karmaşık ve kaygı dolu bir hale getirebilir. Ebeveynler için bu durum kafa karıştırıcı olsa da, atılacak en önemli adım yargılamadan, kapsayıcı ve güven veren bir yerden dinlemeye başlamaktır.
Bu yazıda ergenlikte cinsel kimlik bozukluğu veya ergenlikte cinsel kimlik sorunları olarak merak edilen konuların detaylarını anlamaya çalışacağız.
Ergenlikte Cinsel Kimlik Nasıl Gelişir?
Ergenlik ve cinsel kimlik birbirinden ayrı düşünülemez. Cinsel kimlik, bir gecede verilen bir “karar” veya “seçim” değil, çocukluktan başlayan ve ergenlikte yoğunlaşan bilinçdışı bir “keşif süreci”dir.
Bu süreci daha iyi anlamak için üç temel kavramı ayırmak gerekir:
- Biyolojik Cinsiyet (Sex): Bireyin doğduğu andaki anatomik ve biyolojik özellikleridir (örn. kromzomlar, hormonlar).
- Toplumsal Cinsiyet (Gender): Bireyin kendini hangi cinsiyette hissettiği (kimlik) ve toplumun o cinsiyete atfettiği rollerdir (ifade).
- Cinsel Yönelim (Orientation): Bireyin duygusal ve/veya cinsel olarak hangi cinsiyete çekim duyduğudur.
Psikanalitik Açıdan Ergenlikte Cinsel Kimlik Arayışı ve Özdeşim İhtiyacı
Psikanalitik açıdan “kimlik” dediğimiz şey, bir kez bulunan ve sabit kalan bir yapı değildir. Ergenlik, çocuklukta kurulan ilk özdeşimlerin (anne, baba, öğretmen gibi) yetersiz kaldığı ve gencin kendine yeni modeller aradığı bir dönemdir. Genç, “Ben kimim?” sorusuna yanıt bulabilmek için bu yeni özdeşim modellerini dener.
Bu arayış, sabit kimliklerden çok, akışkan “kimlik hislerini” içerir. Gencin bu süreçte farklı kimlik hislerini denemesi, akışkanlık yaşaması, bir “bozukluk” değil, bir özdeşim arayışının parçası olabilir.
Gelişimsel Bir Süreç Olarak Ergenlikte Cinsel Kimlik Merak ve Keşfi
Yukarıda bahsettiğim üzere, ergenlikte cinsel kimlik süreci gelişimsel bir meraktır. Ergenin cinsel dürtüleri uyandığında, kime yöneleceğini anlaması zaman alır. Bu keşif sürecinde, [ergenlikte biseksüellik] gibi ara durakların, denemelerin veya akışkanlığın görülmesi, bu gelişimsel sürecin bir parçası olabilir. Bu, gencin kendi arzusunu ve kimliğini netleştirmeye çalıştığı anlamına gelir.
Ergenlikte Cinsel Kimlik Gelişimsel Bir Süreçtir
Ailelerin en çok kaygılandığı ve internette arattığı terimlerin başında ergenlikte cinsel kimlik bozukluğu veya ergenlikte cinsel kimlik sorunları gelir. Oysa modern psikolojik yaklaşımlar, “bozukluk” dilinden hızla uzaklaşmaktadır.
Ergenlik, doğası gereği bir “kimlik karmaşası” dönemidir. Yaşanan “cinsiyet hoşnutsuzluğu” ifadeleri, çoğu zaman ergenin içinde bulunduğu bu karmaşa ve sürdürmekte olduğu “kendini keşif yolculuğu” ile ilgilidir. Bu bir “bozukluk” olarak etiketlenmeden önce, “Ben kimim?” sorusuna yanıt arama çabası olarak anlaşılmalıdır.
Aksi halde sıklıkla gördüğüm gibi, eğer bunu bir keşif olarak anlaşılmaz ise ergen ailesinden uzaklaşmaya başlayıp, aile içinden alması gereken özdeşim ihtiyacını dışarıda aramak zorunda kalacaktır.
Ergenin, ebeveynine karşı beslediği duygu hemcins ebeveyninden alacağı cinsiyet kimlik özdeşimi konusunda belirleyici olur.
Ailenin Rolü: Tabular, Korkular ve Güvenli Alan İhtiyacı
Bir gencin cinsel kimliğini keşfetme sürecindeki en önemli faktör, ailenin tutumudur. Yapılan araştırmalar, cinsel kimlik konusunda ailesiyle açıkça konuşabilen gençlerin kaygı ve depresyon düzeyinin, konuşamayanlara göre %40’a varan oranlarda daha düşük olduğunu göstermektedir.
Burada hemen durumu çözmek gibi eylemsel başvurular yerine çocuk ile bu merakın nasıl geliştiğini, son zamanlarda hayatında neler değişip değişmediğine dair onu merak eden sorular sorabilirsiniz, şunu unutmayın keşif yolculuğunda bir ergen yalnız bırakılır ise bulduğu kavramlara tutunmak zorunda kalır.
Ergenlikte biseksüellik gibi bir çok kavram geçici olarak görülmesi gerekir, bu konuda ayrıntılı bilgi için yazımı inceleyebilirsiniz
Ebeveynin Arzusu ve Çocuğun Kimliği Üzerindeki Etkisi
Psikanalitik açıdan çocuğun kimliği, boş bir levha üzerine yazılmaz. Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren, ebeveynlerinin bilinçdışı dünyasıyla karşılaşır. Ebeveynin çocuğa dair beklentileri, kendi aktarımsal tarihi ve arzuları, çocuğun kimlik algısını doğrudan etkiler.
Kısacası, gencin kendi cinselliğine ve kimliğine yapacağı yatırımı belirleyen en önemli faktörlerden biri, ebeveynin (Öteki’nin) ona yaptığı yatırımdır. Eğer ebeveynin bu yatırımı korku, tabu ve yasaklama üzerine kuruluysa, genç kendi arzusunu “kötü”, “yasak” veya “utanç verici” olarak algılayacaktır. Ailenin görevi yargılamak değil, gence bedeninin ve toplumun sınırlarını açıklamak ve onu utanç duygusundan koruyacak güvenli bir alan yaratmaktır.
Kimlik Karmaşası mı, Yardım Çağrısı mı?
Bazı gençler, kimliklerini tanımlama sürecinde yoğun kaygı, suçluluk, depresif duygular veya aileleriyle şiddetli çatışmalar yaşayabilir. Bu noktada profesyonel destek almak, bir “hastalığı tedavi etmek” için değil, gencin bu karmaşık duygular içinde kendini anlaması ve kabul etmesi için güvenli bir alan yaratmak açısından önemlidir.
Ergen psikoterapisinde, gencin terapi sürecine eşlik eden psikoterapistine karşı geliştirdiği duygular aktarım olarak adlandırılır, bu duygular ilk nesnelerinden terapiste yansıtılır, bu duygular arasında olan utanç ve suçluluk gibi duyguların aktarım ilişkisi içinde işlenmesi ve anlaşılması bu süreçte kritik bir önem taşır.
Çünkü bazı gençler özdeşim kuracağı ebeveyn figürüne karşı olan öfke veya nefret gibi duygulardan dolayı da hem cins ebeveyninin cinsel kimliğini kabullenmek istemeyebilir, terapi ilişkisinde terapistine yansıtacağı öfke ve nefret duygularının burada anlaşılması bu yüzden önemlidir.
Terapide Cinsel Kimlik Konularına Nasıl Yaklaşılır?
Psikanalitik ergen terapisi, gence hazır etiketler veya çözümler sunmaz. Terapistin rolü, gencin “ne olması gerektiğiyle değil, ne olduğuyla ilgilenir”. Terapist, gencin kendisine atfettiği gerçek ve düşlemsel kimlikleri, gencin kendisiyle karıştırmadan dinler. En önemlisi sabit bir kavrama tutunmadan kendine dışarıdan bakabilmesini sağlamak, yaşamış olduğu sürecin sabit bir duraktan ziyade gelişimsel bir süreç olduğunu içselleştirmesine yardımcı olmaktır.
- Güven ve Gizlilik: Terapi odası, gencin toplumsal veya ailesel beklentilerin baskısı olmadan, “utanç” veya “suçluluk” duymadan kendini ifade edebileceği yegane yerdir.
- Arzuyu Anlamak: Terapi, gencin kendi arzusunun, ebeveynlerinin ondan beklediği arzudan nerede ayrıştığını keşfetmesine ve kendi “hakikatini” bulmasına yardımcı olur.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
Ergenlikte cinsel yönelimin sorgulanması normal midir?
Evet, bu bir keşif sürecidir. Ergenlik, kimliğin her alanının sorgulandığı bir dönemdir. Psikanalitik açıdan ergenlik, cinsel dürtülerin yoğunlaştığı ve çocuğun kime ilgi duyduğunu anlamlandırmasının zaman alabileceği bir süreçtir. Bu, bir özdeşim arayışıdır.
Çocuğumun “cinsel kimlik bozukluğu” olduğunu düşünüyorum, ne yapmalıyım?
Öncelikle “bozukluk” etiketinden kaçınmak önemlidir. Yaşadığı şey bir “bozukluk” değil, yoğun bir “kimlik karmaşası” veya “keşif sancısı” olabilir. Yapmanız gereken ilk şey panik olmak yerine, onu koşulsuz sevdiğinizi ve anlamaya hazır olduğunuzu hissettirmektir. Eğer bu durum onda daha karmaşık hal almaya başladıysa yada yoğun kaygı veya depresyona yol açıyorsa, bir uzmandan destek alarak süreci onun için kolaylaştırabilirsiniz.
Sonuç
Ergenlikte cinsel kimlik, yaşam boyu şekillenen bir öz kimlik sürecinin en fırtınalı durağıdır. Bu sürecin sağlıklı ilerlemesi için, gençlerin kendilerini yargılanmadan, korkmadan ve “oldukları gibi” ifade edebilecekleri güvenli alanlara ihtiyacı vardır. Ailelerin ve toplumun görevi bu süreci etiketlemek değil, sadece anlamak ve desteklemektir.
Ben klinik psikolog Halil İbrahim Yalçın, ergen ve yetişkinlerle psikanalitik temelli terapi yürütmekteyim. Ofisim, Levent‘te, Sarıyer ve Beşiktaş‘ın kesişim noktasında merkezi bir konumda yer almaktadır. Ergenlik ve cinsel kimlik gibi hassas konularda gençlerin yaşadığı karmaşayı, utanç veya suçluluk duygularını yargılayıcı olmayan, güvenli bir terapi ortamında keşfetmeleri için profesyonel destek sunmaktayım.
